Pazar, Mayıs 13, 2007

“2… 3... 4…”

StreetPoet bloga en son 22 Eylül’de giriş yapmıştı. O gün bugündür ortalarda görünmeyen gizemli yazarımız tam tamına “2… 3... 4…” gün sonra tekrar bloga yeni bir şeyler ekliyor. Geçen yıldan bugüne kadar sembolik olarak blogda yayımlanmayı bekleyen son 2 Bakersdozen hikayesini de bugün bloga ekledik. Bundan sonrası için neler planladığı konusunda bir fikrimiz henüz yok ama geçen süre zarfında neler yaptığını kendisine sorduğumuz kısa bir telefon görüşmesi yaptık:
S: Uzun zaman oldu gerçekten… neden geri döndünüz?
C: Uzun zaman dediğiniz o süre bir vampir için o kadar da uzun değil. O nedenle vampirler ne kadar süredir ortalarda görünmediğimin farkına bile varmamıştır sanırım. Bloga yeniden yazmam gerektiğini hissetim. Belki de anlatacağım şeyler bitmediğinden buradayım. Tam olarak bana ne olduğunu ben de bilmiyorum ama biyolojik saatimle ilgili olabilir bu durum. Hepimizin içindeki küçük sayaçlardan bende de bir tane var. Zaman bize neler olacağını zaten hep göstermiştir. Bundan sonra olacakları göreceğiz hep beraber.
S: O zaman hoşgeldiniz…bunca zamandır neler yapıyordunuz?
C: Herkesin umduğunun aksine ben bir vampir değilim. Diğerleri gibi çalışmam, hayatımı sürdürebilmek için de çalışmaya devam etmem gerekiyor. Halen de bunu yapıyorum. Sevdiğim bir şey yapıyorum, “yazıyorum”. Yazdıklarım vampirlerle ilgili değil, bana bunlar için para ödemiyorlar, yani vampirler üzerinden para kazanmıyorum (gülüyor). Yazdıklarından para kazanamayan bir yazarın iyi bir yazar olup olmadığı tartışılır. Ben yazdıklarımdan para kazanmaya başladım nihayet ama sevdiğim şeyleri yazarak para kazanmaktan uzaktayım hala, “istediğim şeyi” yazarak para kazanmayı beklemiyorum. Paylaşmayı sevdiğim şeyleri yazmaktan keyif alıyorum hala. Bu süre zarfında neler mi yaptım?... Her zaman olduğu kadar müzik dinledim. Kitap okumaktan çok bir şeyler izlemekle vakit geçirdim diyebilirim. Süper fantastik diziler var gerçekten. Tavsiye ederim.
S: TV izlemediğinizi duymuştuk..?? Ne oldu?...
C: Hala izlemiyorum. DVD ve sinema sadece.
S: Bakersdozen hikayeleri devam edecek mi? Karakterle ilgili yeni bir şeyler yazacak mısınız?
C: Aslında Bakersdozen’ı vampirlerle ilgili bir üçlemenin ilk basamağı olarak düşündüm. O nedenle ikinci ciltte Bakersdozen yok. Zaten ilk cildin sonunda Bakersdozen’la ilgili anlatılacak pek fazla da bir şey kalmıyor. Gerisi okuyucuların hayalgücüne kalıyor. İkinci cildi kadınlar için yazdım. İkinci ciltte baş karakter bir kadın. Ve bu bir “on üçleme” değil, o Bakersdozen’a özel bir durumdu sadece. Bakersdozen’ın son iki hikayesi de blogda bugün yayınlandı ve sevenleri açısından üzgünüm ki bitti.
S: Bugün aynı zamanda “anneler günü”, herhangi bir mesajınız var mı?
C: Ne raslantı...Tabi. Yaratıcılıkları ve kahramanlıkları için annelere teşekkürler.
S: Teşekkürler.C: Her zaman dostum.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home